sergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Nisan 2015 Pazar

Asla hafife alma...





25 yıllık sanat hayatında hep farklı çalışmalarıyla farklı teknikleriyle karşımıza çıkmıştır Canan Tolon. Bu kez de büyük metal parçalarının yardımıyla geniş pas lekeleri oluşturarak kurguladığı resimlerini boya ve bazen de scooter'ıyla bıraktığı izlerle tamamlamış sanatçı. 4 yıllık bir aradan sonra "Ağır" ile buluşuyor İstanbullu sanatseverlerle.







Dairesel döngülerle adeta kendi evrenini yaratmış bu devasa tuvallerde. 






Tolon bu kişisel sergisinin adını şöyle açıklıyor. " Bu kelime Türkçede çok şey ifade ediyor. Hem yavaşlık hem ruh hali olarak ağır olmak. Sergide anlatmak istediğim sadece Türkiye ile ilgili değil, bütün dünyada hissettiğimiz bir ağırlık olması. Nefes almamız gittikçe zorlaşıyor. İçinde bulunduğumuz durumun nasıl bu hale geldiğine bakınca bence aslında en ağır olan, her şeyi ne kadar hafife aldığımız."

Sergi 9 Mayıs tarihine kadar Galeri Nev İstanbul'da.

18 Nisan 2015 Cumartesi

Neler gördü bu gözler?




Apollon tarafından geleceği görme yeteneği bahşedilmiştir Kassandra'ya. Ama Kassandra, rahibe olma isteğine yenik düşerek beraber olmaz Apollon ile. Bunun üzerine Tanrı Apollon lanetler Kassandra'yı. Geleceği görecek ama kimseyi buna inandıramayacaktır. Gerçekten de öyle olur; Troya Savaşı'nı ve sonucunu görür, ama kimseyi inandıramaz.Üstelik rahibe de olamaz.






Banu Birecikligil bu mitolojik öyküden yola çıkarak çalışmış "Kassandra'nın Gözleri" koleksiyonunu.  Dünyanın gördüklerimizden ibaret olmadığını, evreni ve dünyayı farklı yollarla da algılayabileceğimiz gerçeğini anlatmak istemiş bizlere bu koleksiyonun başlığıyla. Sanatçı, sergiyle ilgili röportajlarında Kassandra öyküsü etrafında kadın sorunsalına değindiğini belirtiyor.  






Bu masalsı dünyanın içinde farklı çalışmalarıyla da karşılaşıyoruz Birecikligil'in. Karışık teknik yöntemiyle çalıştığı figürler de hayatla ilgili yaşanılan hayal kırıklığını destekliyor.

Sergi, 25 Nisan'a kadar The Empire Project’de görülebilir.









14 Nisan 2015 Salı

Nazar değmesin size!





Güya akıl çağındayız, güya teknoloji  devriminin doruğundayız.  Ama ilkel yaşam formlarımızdaki düşünce biçimini hala devam ettiriyoruz. Bilinmeyenle, alt edilemeyenle karşılaştığımızda akıl dışı yöntemlere başvuruyoruz. Bunun en somut örneğidir tılsımlar... Kötülüklerden korunmak  ve bereketi bolluğu çağırmak için hala kullandığımız  nesneler.







Oya Özer son sergisinde bu büyülü nesneleri işlemiş. Uğur böcekleri, yılanlar, Fatima elleri, tavus kuşları, dört yapraklı yoncalar ve balıklar... 1-15 Nisan tarihleri arasında Galeri Eksen'de bizi saran rengarenk bir büyü bu...








Nazara, tılsımlı nesnelere inanmasak bile bu koleksiyon sanatın büyüsüne ve hayatımızdaki olumlu etkilerine olan inancımızı bir kat daha arttırıyor. 





12 Nisan 2015 Pazar

Araf'ta...







Havaların ısınmasıyla beraber sanat dünyası da hareketlendi. İstanbul'daki her sanat galerisinde bir heyecan bir kıpırtı. Bu galerilerden biri de X-ist. Ansen'in son kişisel sergisi 9 Nisan'da, Galeri X-ist'te açıldı.


9 Mayıs'a kadar devam edecek sergide Ansen, onüç çalışmasıyla dijital sanat alanındaki yerini güçlendirmeye devam ediyor. Birkaç yıl önce bir röportajında kendini "Aslında eli kalem tutamayan bir öykücüyüm" şeklinde tanımlayan Ansen, öykülerini bu kez  geçmişin barok kıvrımlarıyla günümüzün dijital devrim ortamında anlatıyor. 








Kompozisyonlarıyla, kendini ifade ettiği düzlemin "dijital"liğinin altını da kalınca çiziyor Ansen bu sergisinde. Galeri X-ist'in koridor ve salonunu da kendi hayal dünyasıyla dolduruyor.

Işın kılıçları, robotlar, robot köpekler ve metal yörüngeler,  bazıları Alice'in harikalar diyarından kaçıp gelmiş gibi gözüken karakterlerle bir arada. Geçmişle gelecek böylece "no land" de buluşuyor. 









Bukleli saçlar, uzun pelerinler, selefon şapka ve başlıklar bize ambalajlanmış ruhları anımsatıyor. Karanlık ve mutsuz buruşmuş kağıttan yüzler yapıtlardaki öyküleri daha da derinleştiriyor. Delici bakışlarıyla bilim kurgu varlıklar bilgisayar oyunlarının içinde hissettiriyor... Bir geyşanın gülümsemesindeki hüzün bizim de canımızı yakıyor. Elinde kalın kitaplarıyla perukalı kanun adamı ise bize gizlice politik mesaj veriyor.